kör perçin

Kullanım örnekleri

kör perçin
blind rivet
icon arrow

blind

Phonetic: "/blaɪnd/"

Part Of Speech: noun


Definition: A covering for a window to keep out light. The covering may be made of cloth or of narrow slats that can block light or allow it to pass.


Definition: A destination sign mounted on a public transport vehicle displaying the route destination, number, name and/or via points, etc.


Definition: Any device intended to conceal or hide.

Example: a duck blind


Definition: Something to mislead the eye or the understanding, or to conceal some covert deed or design; a subterfuge.


Definition: A blindage.


Definition: A halting place.


Definition: The blindside.


Definition: (1800s) No score.


Definition: A forced bet: the small blind or the big blind.

Example: The blinds are $10/$20 and the ante is $1.


Definition: A player who is forced to pay such a bet.

Example: The blinds immediately folded when I reraised.


Definition: (as a plural) Those who are blind, taken as a group.

icon arrow

blind

Phonetic: "/blaɪnd/"

Part Of Speech: verb


Definition: To make temporarily or permanently blind.

Example: Don't wave that pencil in my face - do you want to blind me?


Definition: To curse.


Definition: To darken; to obscure to the eye or understanding; to conceal.


Definition: To cover with a thin coating of sand and fine gravel, for example a road newly paved, in order that the joints between the stones may be filled.

icon arrow

blind

Phonetic: "/blaɪnd/"

Part Of Speech: adjective


Definition: (of a person or animal) Unable to see, due to physiological or neurological factors.


Definition: (of an eye) Unable to be used to see, due to physiological or neurological factors.


Definition: Failing to see, acknowledge, perceive.

Example: Authors are blind to their own defects.


Definition: Of a place, having little or no visibility.

Example: a blind corner


Definition: Closed at one end; having a dead end

Example: a blind gut


Definition: Having no openings for light or passage.

Example: a blind alley


Definition: (in certain phrases) Smallest or slightest.

Example: I shouted, but he didn't take a blind bit of notice.


Definition: Without any prior knowledge.

Example: He took a blind guess at which fork in the road would take him to the airport.


Definition: Unconditional; without regard to evidence, logic, reality, accidental mistakes, extenuating circumstances, etc.

Example: blind deference


Definition: Unintelligible or illegible.

Example: a blind passage in a book; blind writing


Definition: Abortive; failing to produce flowers or fruit.

Example: blind buds

icon arrow

blind

Phonetic: "/blaɪnd/"

Part Of Speech: adverb


Definition: Without seeing; unseeingly.


Definition: Absolutely, totally.

Example: to swear blind


Definition: (three card brag) Without looking at the cards dealt.

icon arrow

rivet

Phonetic: "/ˈɹɪvət/"

Part Of Speech: noun


Definition: A cylindrical mechanical fastener that attaches multiple parts together by fitting through a hole and deforming the head(s) at either end.


Definition: Any fixed point or certain basis.


Definition: A light kind of footman's armour.

icon arrow

rivet

Phonetic: "/ˈɹɪvət/"

Part Of Speech: verb


Definition: To attach or fasten parts by using rivets.


Definition: To install rivets.


Definition: To command the attention of.


Definition: To make firm or immovable.

Example: Terror riveted him to the spot.

Türkçe-İngilizce dosya Çevirmeni

Hızlı bir İngilizce'den Türkçe'ye çeviriye ihtiyacınız olduğunda arkadaşlarınıza ve ajanslara başvurmayı bırakın. Kendinizi uygulamamızla donatın ve bunu kendiniz, daha hızlı ve daha doğru bir şekilde yapmak için devasa kitaplığımızdan yararlanın. Uygulamalarımız iPhone, iPad, Mac ve Apple Watch ile yerel olarak entegre olur. Ayrıca, sınıfının en iyisi Safari, Chrome, Firefox, Opera ve Edge uzantılarımızla favori tarayıcınızı özelleştirebilirsiniz. Facebook sayfamızı ziyaret edin ve sütunumuzu okuyun - yeni gönderilerimizden bazıları burada görünecek. Teşekkürler!

Belki tercümanlık mesleğinde ustalaşmak istersiniz? Sitemizle eğitiminiz hızlı ve kolay olacak! Çevirmenler çeviri yaparken çeşitli becerilere ve materyallere ihtiyaç duyarlar. Çevirmenlerin genel özellikleri çevrilecek olan erek dile ve kaynak dile çok iyi hakim olmak, okuduklarını ve duyduklarını iyi anlamak ve iyi bir hafızaya sahip olmaktır. Fonetik, gramer ve cümlelerdeki kelime örnekleriyle birlikte kapsamlı bir kelime, deyim ve ifade kitaplığına sahip çevirmenimiz ilk kez kullanışlı bir materyal olarak kullanılabilir.İngilizce'den Türkçe'ye çeviri saniyeler sürer ve tek istekte bin kelimeye kadar çeviri yapabilirsiniz. İngilizce ve Türkçe dünyada çok yaygın dillerdir. İngilizceden Türkçeye çevirmenimiz, birinde uzman olup diğerini öğrenirken bu dillerin temel metinlerini öğrenmenize veya anlamanıza yardımcı olacaktır. Çeviri API'lerimiz İngilizce'den Türkçe'ye mükemmel çeviri sağlar, ek redaksiyon ile bu çeviriler hukuk, tıp ve diğer yüksek düzeyde uzmanlık alanları gibi görev açısından kritik alanlarda kullanılabilir. İngilizce'den Türkçe'ye çevirmen, çevirdiğiniz metnin doğru bir şekilde anlaşılmasını sağlar ve selamlaşma, seyahat, alışveriş, sayılar ve diğer sınırsız sayıda ortak alan gibi sık kullanılan cümle ve kelimeleri çevirmek için idealdir.Çevirinin anadilde gerçek anlamda ses çıkarabilmesi için dilsel doğruluğun yanı sıra kültürel özellikler ve bilginin de sağlanması esastır. Bu yüzden dilin nüanslarını bilen İngiltere'den tercümanlarla çalışıyoruz. Türkçe ve İngilizce tercümanlarımız, çeviride hiçbir şeyin kaybolmamasını sağlamak için sorularınızı yanıtlamak ve açıklamalar sağlamak için her zaman hazırdır. Tercümanımızın rekor sürede doğru çeviriler sunabilmesinden ve bunun hızlı, güvenli ve tamamen ücretsiz olmasından gurur duyuyoruz! Kullanıcılarımızı önemsiyoruz.