beş vakit namaz

Kullanım örnekleri

beş vakit namaz
five time salath
icon arrow

five

Phonetic: "/fɑev/"

Part Of Speech: noun


Definition: The digit/figure 5.

Example: He wrote a five followed by four zeroes.


Definition: A banknote with a denomination of five units of currency. See also fiver.

Example: Can anyone here change a five?


Definition: Anything measuring five units, as length.

Example: All the fives are over there in the corner, next to the fours.


Definition: A person who is five years old.

Example: The fives and sixes will have a snack first, then the older kids.


Definition: Five o'clock.

Example: See you at five.


Definition: A short rest, especially one of five minutes.

Example: Take five, soldier.


Definition: A basketball team, club or lineup.

icon arrow

five

Phonetic: "/fɑev/"

Part Of Speech: numeral


Definition: A numerical value equal to 5; the number following four and preceding six.


Definition: Describing a group or set with five elements.

icon arrow

time

Phonetic: "/tɑem/"

Part Of Speech: noun


Definition: The inevitable progression into the future with the passing of present and past events.

Example: Time stops for nobody.   the ebb and flow of time


Definition: A duration of time.


Definition: An instant of time.


Definition: The measurement under some system of region of day or moment.

Example: Let's synchronize our watches so we're not on different time.


Definition: Ratio of comparison.

Example: your car runs three times faster than mine;  that is four times as heavy as this


Definition: (grammar) Tense.

Example: the time of a verb


Definition: The measured duration of sounds; measure; tempo; rate of movement; rhythmical division.

Example: common or triple time;   the musician keeps good time.

icon arrow

time

Phonetic: "/tɑem/"

Part Of Speech: verb


Definition: To measure or record the time, duration, or rate of.

Example: I used a stopwatch to time myself running around the block.


Definition: To choose when something begins or how long it lasts.

Example: The President timed his speech badly, coinciding with the Super Bowl.


Definition: To keep or beat time; to proceed or move in time.


Definition: To pass time; to delay.


Definition: To regulate as to time; to accompany, or agree with, in time of movement.


Definition: To measure, as in music or harmony.

icon arrow

time

Phonetic: "/tɑem/"

Part Of Speech: interjection


Definition: Reminder by the umpire for the players to continue playing after their pause.


Definition: The umpire's call in prizefights, etc.


Definition: A call by a bartender to warn patrons that the establishment is closing and no more drinks will be served.

Türkçe-İngilizce Şarkı Sözleri Çevirmeni

Kaynak metinler, AI tabanlı yazım denetleyici tarafından otomatik olarak düzeltilerek daha iyi bir çeviri elde edilir. Tıp, kesin bilimler, hukuk vb. gibi çeşitli alanlarda metinlerinin içeriğini ve dil özelliklerini koruyarak belgeleri anında çevirin.

Çeviri yazılımımızı diğer makine çevirmenlerinden farklı kılmak için çok yol kat ettik. Türkçe - İngilizce çevirmenimiz orijinal metnin anlamını ve cümlenin ana fikrini asıl amaçlandığı gibi korumak için tasarlanmıştır. Çevirmenimiz olabildiğince insandır. Ürünümüz en iyi gizliliği sağlar. Verilerinizi izlemiyor, satmıyor veya saklamıyoruz. Çevirileriniz size aittir. Transferler için kayıt ve ödeme gerekli değildir!Çevirilerinizi daha da iyi hale getirmek için özel olarak tasarlanmış arayüzümüzün yeni özelliklerine göz atın. Doğal olarak, hizmetimiz ücretsiz kalır ve ayrıca bir uygulama olarak da mevcuttur. Tüm özellikler, çeşitli ortak dillerin kombinasyonları için yerel olarak mevcuttur. Diğer özellikler ve dil kombinasyonları aşağıdadır. Hangi dile çeviri yaparsanız yapın, ortaya çıkan metin çevrimiçi sözlüğümüze bağlanır. Anlamları ve diğer cümlelerdeki kullanımları hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, çıktı metin kutusundaki tek tek kelimeler ayrıntılı olarak analiz edilir. Her şey tamamen ayrıntılı ve gerekirse test edilmiştir!Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.