jurnal

Kullanım örnekleri

jurnal
report of an informer
icon arrow

report

Phonetic: "/ɹəˈpoːt/"

Part Of Speech: noun


Definition: A piece of information describing, or an account of certain events given or presented to someone, with the most common adpositions being by (referring to creator of the report) and on (referring to the subject).

Example: A report by the telecommunications ministry on the phone network revealed a severe capacity problem.


Definition: Reputation.


Definition: The sharp, loud sound from a gun or explosion.


Definition: An employee whose position in a corporate hierarchy is below that of a particular manager.

icon arrow

report

Phonetic: "/ɹəˈpoːt/"

Part Of Speech: verb


Definition: To relate details of (an event or incident); to recount, describe (something).


Definition: To repeat (something one has heard), to retell; to pass on, convey (a message, information etc.).


Definition: To take oneself (to someone or something) for guidance or support; to appeal.


Definition: To notify someone of (particular intelligence, suspicions, illegality, misconduct etc.); to make notification to relevant authorities; to submit a formal report of.

Example: For insurance reasons, I had to report the theft to the local police station.


Definition: To make a formal statement, especially of complaint, about (someone).

Example: If you do that again I'll report you to the boss.


Definition: To show up or appear at an appointed time; to present oneself.


Definition: To write news reports (for); to cover as a journalist or reporter.

Example: Andrew Marr reports now on more in-fighting at Westminster.


Definition: To be accountable to or subordinate to (someone) in a hierarchy; to receive orders from (someone); to give official updates to (someone who is above oneself in a hierarchy).

Example: Now that I've been promoted, I report to Benjamin, whom I loathe.


Definition: To return or present as the result of an examination or consideration of any matter officially referred.

Example: The committee reported the bill with amendments, or reported a new bill, or reported the results of an inquiry.


Definition: To take minutes of (a speech, the doings of a public body, etc.); to write down from the lips of a speaker.


Definition: To refer.


Definition: To return or repeat, as sound; to echo.

icon arrow

of

Phonetic: "/ɔv/"

Part Of Speech: preposition


Definition: Expressing distance or motion.


Definition: Expressing separation.


Definition: Expressing origin.


Definition: Expressing agency.


Definition: Expressing composition, substance.


Definition: Introducing subject matter.


Definition: Having partitive effect.


Definition: Expressing possession.


Definition: Forming the "objective genitive".


Definition: Expressing qualities or characteristics.


Definition: Expressing a point in time.

icon arrow

an

Phonetic: "/æn/"

Part Of Speech: numeral


Definition: One

icon arrow

informer

Part Of Speech: noun


Definition: One who informs someone else about something.


Definition: A person who tells authorities about improper or illegal activity.


Definition: One who informs, animates, or inspires.

Türkçe-İngilizce dosya Çevirmeni

Sözlüğümüz size İngilizce ve Türkçe terimleri arayabileceğiniz geniş bir kütüphane sunmaktadır. Örnekler ve ayrıştırma ile mesleğe, jargona ve yaygın ifadelere göre kelimeleri arayabilirsiniz. Uygulamalarımızı iPhone, Android, iPad, Windows 10/11 ve macOS için kullanabilirsiniz. Çevrimiçi İngilizce - Türkçe çevirmenimizde, kategoriye ve farklı telaffuzlara göre 2 milyondan fazla kelimeyi arayabilirsiniz.

Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.İngilizce, dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından konuşulmaktadır. Dünyada en çok konuşulan dildir. 1.000.000'den fazla kelime var! Türkçe, Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta yaklaşık 80 milyon kişi ile Avrupa ve Kuzey Amerika'daki göçmen toplulukları tarafından konuşulmaktadır. Yaklaşık 88 milyon konuşmacı ile en çok konuşulan Türk dilidir. Türk dili, Türkiye'nin batısında yer alan Anadolu'da ortaya çıkmıştır. Şu anda, bu iki hacimli ve harika dildeki çevirilerle hızlı, rahat ve ücretsiz çalışmanız için size profesyonel çevirmenimizin işlevselliğini sunuyoruz!Çeviri yazılımımızı diğer makine çevirmenlerinden farklı kılmak için çok yol kat ettik. Türkçe - İngilizce çevirmenimiz orijinal metnin anlamını ve cümlenin ana fikrini asıl amaçlandığı gibi korumak için tasarlanmıştır. Çevirmenimiz olabildiğince insandır. Ürünümüz en iyi gizliliği sağlar. Verilerinizi izlemiyor, satmıyor veya saklamıyoruz. Çevirileriniz size aittir. Transferler için kayıt ve ödeme gerekli değildir!