mağlup olmak

Kullanım örnekleri

mağlup olmak
be beaten
icon arrow

beaten

Phonetic: "/ˈbit(ə)n/"

Part Of Speech: verb


Definition: To hit; strike

Example: As soon as she heard that her father had died, she went into a rage and beat the wall with her fists until her knuckles bled.


Definition: To strike or pound repeatedly, usually in some sort of rhythm.

Example: He danced hypnotically while she beat the atabaque.


Definition: To strike repeatedly; to inflict repeated blows; to knock vigorously or loudly.


Definition: To move with pulsation or throbbing.


Definition: To win against; to defeat or overcome; to do better than, outdo, or excel (someone) in a particular, competitive event.

Example: I just can't seem to beat the last level of this video game.


Definition: To sail to windward using a series of alternate tacks across the wind.


Definition: To strike (water, foliage etc.) in order to drive out game; to travel through (a forest etc.) for hunting.


Definition: To mix food in a rapid fashion. Compare whip.

Example: Beat the eggs and whip the cream.


Definition: (In haggling for a price) of a buyer, to persuade the seller to reduce a price

Example: He wanted $50 for it, but I managed to beat him down to $35.


Definition: To indicate by beating or drumming.

Example: to beat a retreat; to beat to quarters


Definition: To tread, as a path.


Definition: To exercise severely; to perplex; to trouble.


Definition: To be in agitation or doubt.


Definition: To make a sound when struck.

Example: The drums beat.


Definition: To make a succession of strokes on a drum.

Example: The drummers beat to call soldiers to their quarters.


Definition: To sound with more or less rapid alternations of greater and less intensity, so as to produce a pulsating effect; said of instruments, tones, or vibrations, not perfectly in unison.


Definition: To arrive at a place before someone.

Example: He beat me there.


Definition: To have sexual intercourse.

Example: Bruv, she came in just as we started to beat.


Definition: To rob.

Example: He beat me out of 12 bucks last night.

icon arrow

beaten

Phonetic: "/ˈbit(ə)n/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Defeated


Definition: Repeatedly struck, or formed or flattened by blows

Example: a beaten path; beaten gold; the beaten victims of the attack


Definition: (of a liquid) mixed by paddling with a wooden spoon or other implement


Definition: Trite; hackneyed

Türkçe-İngilizce Şarkı Sözleri Çevirmeni

İngilizce, dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından konuşulmaktadır. Dünyada en çok konuşulan dildir. 1.000.000'den fazla kelime var! Türkçe, Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta yaklaşık 80 milyon kişi ile Avrupa ve Kuzey Amerika'daki göçmen toplulukları tarafından konuşulmaktadır. Yaklaşık 88 milyon konuşmacı ile en çok konuşulan Türk dilidir. Türk dili, Türkiye'nin batısında yer alan Anadolu'da ortaya çıkmıştır. Şu anda, bu iki hacimli ve harika dildeki çevirilerle hızlı, rahat ve ücretsiz çalışmanız için size profesyonel çevirmenimizin işlevselliğini sunuyoruz!

Çeviri yazılımımızı diğer makine çevirmenlerinden farklı kılmak için çok yol kat ettik. Türkçe - İngilizce çevirmenimiz orijinal metnin anlamını ve cümlenin ana fikrini asıl amaçlandığı gibi korumak için tasarlanmıştır. Çevirmenimiz olabildiğince insandır. Ürünümüz en iyi gizliliği sağlar. Verilerinizi izlemiyor, satmıyor veya saklamıyoruz. Çevirileriniz size aittir. Transferler için kayıt ve ödeme gerekli değildir!Tek bir tıklamayla kelimeleri çevirin! Türkçe'den İngilizce'ye çevirmenimiz iki yönlü bir çeviri programıdır, anlamların ikamesi için kapsamlı bir sözlük içerir, kelime öbeklerinin ve ifadelerin kullanım örneklerini ve bunların fonetik bileşenlerini gösterir. Tercümanımız, çeviri alanındaki bilgi tabanını sürekli olarak güncelleyen ve son kullanıcı için tamamen anonim ve ücretsiz olarak korurken hizmet kalitesini koruyan profesyonel bir dilbilimci ekibi tarafından oluşturulmuştur. Çevirileriniz sadece size ait!